Evliliğin düşmanı İLETİŞİMSİZLİK

nurküllü · 09-04-2010, 12:02

Evliliğin düşmanı İLETİŞİMSİZLİK

21'inci yüzyılın en büyük sorunu kabul edilen 'İletişimsizlik' evliliklerin en önemli bitme nedenlerinden biri sayılıyor. İnsan yaşamının en mutlu anlarından biri olan evlilik farklı kültür ve kişilik yapıları nedeniyle çoğu zaman tartışmalar ve kavgalarla yıpranıyor. İlişki sırasında birbirini dinlememe anlamaya çalışmama veya ön yargılarla hareket etme gibi durumların çoğu ilişkiye son noktanın konulmasına yol açtığını söyleyen Psikiyatrist Doktor Nihat Kaya bu yüzden büyük umutlar ve hayallerle başlayan pek çok evliliğin bittiğini belirtti. Yanlış veya eksik iletişimin kadını kendisini anlayan başka bir erkeğe yaklaştırdığını kaydeden Kaya iletişimde en yaygın olarak yapılan hataları şöyle sıraladı:

Yıkıcı eleştiri yapmayın

'Sen hep böylesin. Zaten bir gün olsun beni dinlemedim. Hep bağırıyorsun' şeklindeki ifadeler eşi suçlayıcı yargılayıcı ve kırıcı eleştirilerdir. Oysa iletişimi 'Ben bu sözünden veya davranışından dolayı hayal kırıklığına uğradım' şeklinde kurmaya çalıştığınızda daha olumlu bir sonuç alacağınızı göreceksiniz. Çünkü bu şekilde bir yaklaşım hem eskisine göre daha ince ve yumuşaktır hem de kişide oluşturduğu duyguyu yansıttığından etkileme oranı daha yüksektir.

Genellemelerde bulunmayın

'Hep böylesin. Zaten senden başka birşey de beklenmez. Bencilsin. Hiç değişmiyorsun. Bu huyunu annenden babandan kapmışsın' tarzındaki yaklaşımlar eşi bir kalıba sokan ve damgalayan ifadelerdir. Madem ki eşiniz söylediğiniz gibi 'hep aynı' peki siz ne oranda değiştiniz? Siz de yıllardır eşinize aynı cümleleri ve yargılamaları tekrarlayıp duruyorsanız bu sizin de 'hep aynı' olduğunuzu gösterir. Bu yüzden eşinizin yanlış bulduğunuz yönlerini terk etmesi için ona örnek olun ve önce siz kendinizi değiştirin.

Beden dili yanıltabilir

Evlilikte ilişki bozulmaya başladığında eşlerin arasına mesafeler girer ve sürekli edilen kavgalar çiftleri sessizliğe ve kendi dünyalarına kapanmaya iter. İletişim yeterli boyutta gerçekleştirilmediğinden sözsüz iletişim yani davranışlardan anlam çıkarıp eşi yargılama süreci başlar. 'Yine kızdın değil mi? Bakışlarından anladım. Sen öyle demek istemedin. Kafanın içindekileri çok iyi biliyorum' tarzında yaklaşımlar ortaya çıkar. Eşinizin jest ve mimiklerinden anlamlar çıkarmaya çalışmak yerine onunla doğrudan iletişim kurmayı deneyin.

Çünkü beden dili onun düşüncelerinin tamamını yansıtmayabilir.

İşi yokuşa sürmeyin

Uzman bir doktorun yardımı sayesinde bir süre sonra eşinizde olumlu değişimler oluşmuş ve eski alışkanlıklarını terk etmiş olabilir. Bu durumda 'On yıldır sana söylüyorum ama beni hiç dinlemedin. En sonunda dediğime geldin.

Başkası deyince daha mı kıymetli oluyor' biçimindeki konuşmalar sadece sizi başladığınız noktaya geri döndürür. Oysa 'Bu değişiklikten dolayı çok mutluyum. Gel beraber plan yapalım başka nelerimizi değiştirebiliriz konuşalım' tarzındaki diyaloglar iletişimi güçlendirerer olumlu değişimleri pekiştirir.

Geçmiş geçmişte kaldı

Herkesin evliliğinde kavga kırgınlık ihanet gibi kötü anıları olabilir.

Geçmişte yaşanan bu kötü anıları sürekli gündeme getirmek sıkıntı doğurur ve sorunların daha da büyümesine yol açar. 'Evliliğin ilk yıllarında bana yaptıklarını asla unutamıyorum. Annen bana bunu yapmıştı ve sen beni yalnız bırakmıştın' yerine 'Evliliğimizin ilk dönemlerine göre çok farklısın. Şimdi daha iyi bir noktadayız' yaklaşımı size çok daha iyi bir sonuç verir.

Hep siz mi haklısınız?

Hatalar ve yanlışlıklar iki taraftan kaynaklandığı halde 'Kimin daha haklı' olduğunu tespit etmek için adeta mahkemeler kurulur. 'Evliliğimiz boyunca kavgaları hiç ben başlatmadım. Sen hep bana kötü davrendın. Bütün sorunların nedeni sensin' ifadeleri tıkanan evliliklerde kullanılan klasik sözlerdir. Oysa öncelikle kendimize bakmamız ve 'Ben nerede haka yapıyorum yanlışım ne olabilir' diye düşünmek gerekir. Sürekli karşı tarafı haksız görmek işin kolaycı yönüdür sorunları asla çözmez.

Onu 'gerçekten' dinleyin

İletişimde en önemli konu konuşan kişiyi sonuna kadar dinlemek çok gerekliyse aralarda girmektir. Dinlememiz anlamamız ve kendimizi anlatmamız gerekiyor. Bunun yolu da saygıyla dinlemek ses tonunu yükseltmemek ve kişiyi baskı altına almamaktır.

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder
Stil
Normal Hybrid-Şeklinde gösterime geç Ağaç şeklinde gösterime geç

Benzer Konular
Konu	Konuyu Başlatan	Forum	Cevap	Son Mesaj
Evlilikte Fikir Ayriligi...	nurküllü	Dini Bilgiler	1	09-04-2010 04:21
Uzun Evliliğin Sırrı	nimlahza	Fıkralar	2	13-06-2009 03:37
Evliliğin Tehlikeli Dönemeçleri	Bkmlyz	İlişkiler, Duygular ve Hayatın İçinden	0	24-03-2008 10:54

09-04-2010, 12:02	#1 (permalink)
nurküllü	Evliliğin düşmanı İLETİŞİMSİZLİK Evliliğin düşmanı İLETİŞİMSİZLİK 21'inci yüzyılın en büyük sorunu kabul edilen 'İletişimsizlik' evliliklerin en önemli bitme nedenlerinden biri sayılıyor. İnsan yaşamının en mutlu anlarından biri olan evlilik farklı kültür ve kişilik yapıları nedeniyle çoğu zaman tartışmalar ve kavgalarla yıpranıyor. İlişki sırasında birbirini dinlememe anlamaya çalışmama veya ön yargılarla hareket etme gibi durumların çoğu ilişkiye son noktanın konulmasına yol açtığını söyleyen Psikiyatrist Doktor Nihat Kaya bu yüzden büyük umutlar ve hayallerle başlayan pek çok evliliğin bittiğini belirtti. Yanlış veya eksik iletişimin kadını kendisini anlayan başka bir erkeğe yaklaştırdığını kaydeden Kaya iletişimde en yaygın olarak yapılan hataları şöyle sıraladı: Yıkıcı eleştiri yapmayın 'Sen hep böylesin. Zaten bir gün olsun beni dinlemedim. Hep bağırıyorsun' şeklindeki ifadeler eşi suçlayıcı yargılayıcı ve kırıcı eleştirilerdir. Oysa iletişimi 'Ben bu sözünden veya davranışından dolayı hayal kırıklığına uğradım' şeklinde kurmaya çalıştığınızda daha olumlu bir sonuç alacağınızı göreceksiniz. Çünkü bu şekilde bir yaklaşım hem eskisine göre daha ince ve yumuşaktır hem de kişide oluşturduğu duyguyu yansıttığından etkileme oranı daha yüksektir. Genellemelerde bulunmayın 'Hep böylesin. Zaten senden başka birşey de beklenmez. Bencilsin. Hiç değişmiyorsun. Bu huyunu annenden babandan kapmışsın' tarzındaki yaklaşımlar eşi bir kalıba sokan ve damgalayan ifadelerdir. Madem ki eşiniz söylediğiniz gibi 'hep aynı' peki siz ne oranda değiştiniz? Siz de yıllardır eşinize aynı cümleleri ve yargılamaları tekrarlayıp duruyorsanız bu sizin de 'hep aynı' olduğunuzu gösterir. Bu yüzden eşinizin yanlış bulduğunuz yönlerini terk etmesi için ona örnek olun ve önce siz kendinizi değiştirin. Beden dili yanıltabilir Evlilikte ilişki bozulmaya başladığında eşlerin arasına mesafeler girer ve sürekli edilen kavgalar çiftleri sessizliğe ve kendi dünyalarına kapanmaya iter. İletişim yeterli boyutta gerçekleştirilmediğinden sözsüz iletişim yani davranışlardan anlam çıkarıp eşi yargılama süreci başlar. 'Yine kızdın değil mi? Bakışlarından anladım. Sen öyle demek istemedin. Kafanın içindekileri çok iyi biliyorum' tarzında yaklaşımlar ortaya çıkar. Eşinizin jest ve mimiklerinden anlamlar çıkarmaya çalışmak yerine onunla doğrudan iletişim kurmayı deneyin. Çünkü beden dili onun düşüncelerinin tamamını yansıtmayabilir. İşi yokuşa sürmeyin Uzman bir doktorun yardımı sayesinde bir süre sonra eşinizde olumlu değişimler oluşmuş ve eski alışkanlıklarını terk etmiş olabilir. Bu durumda 'On yıldır sana söylüyorum ama beni hiç dinlemedin. En sonunda dediğime geldin. Başkası deyince daha mı kıymetli oluyor' biçimindeki konuşmalar sadece sizi başladığınız noktaya geri döndürür. Oysa 'Bu değişiklikten dolayı çok mutluyum. Gel beraber plan yapalım başka nelerimizi değiştirebiliriz konuşalım' tarzındaki diyaloglar iletişimi güçlendirerer olumlu değişimleri pekiştirir. Geçmiş geçmişte kaldı Herkesin evliliğinde kavga kırgınlık ihanet gibi kötü anıları olabilir. Geçmişte yaşanan bu kötü anıları sürekli gündeme getirmek sıkıntı doğurur ve sorunların daha da büyümesine yol açar. 'Evliliğin ilk yıllarında bana yaptıklarını asla unutamıyorum. Annen bana bunu yapmıştı ve sen beni yalnız bırakmıştın' yerine 'Evliliğimizin ilk dönemlerine göre çok farklısın. Şimdi daha iyi bir noktadayız' yaklaşımı size çok daha iyi bir sonuç verir. Hep siz mi haklısınız? Hatalar ve yanlışlıklar iki taraftan kaynaklandığı halde 'Kimin daha haklı' olduğunu tespit etmek için adeta mahkemeler kurulur. 'Evliliğimiz boyunca kavgaları hiç ben başlatmadım. Sen hep bana kötü davrendın. Bütün sorunların nedeni sensin' ifadeleri tıkanan evliliklerde kullanılan klasik sözlerdir. Oysa öncelikle kendimize bakmamız ve 'Ben nerede haka yapıyorum yanlışım ne olabilir' diye düşünmek gerekir. Sürekli karşı tarafı haksız görmek işin kolaycı yönüdür sorunları asla çözmez. Onu 'gerçekten' dinleyin İletişimde en önemli konu konuşan kişiyi sonuna kadar dinlemek çok gerekliyse aralarda girmektir. Dinlememiz anlamamız ve kendimizi anlatmamız gerekiyor. Bunun yolu da saygıyla dinlemek ses tonunu yükseltmemek ve kişiyi baskı altına almamaktır.

< - Bakimliyiz.Com Bilgilendirme - >

Değişiklikleri göz ardı et

Hızlı Cevap

Evliliğin düşmanı İLETİŞİMSİZLİK

Benzer Konular